AZI YARAR, ÇOĞU
ZARAR- STRES
Başarılı olan
insanların hayatlarına göz gezdirdiğiniz zaman stresle dolu olduğunu
görürsünüz. Stres, hayatımızın her
alanında olduğu gibi iş hayatımızın da kaçınılmaz bir parçası. Makul stresin iş
hayatında olumlu etkileri olduğunu düşünenlerdenim. Makul seviyede strese maruz
kalmak enerji artışını, birçok açıdan uyarılmayı, daha uyanık davranışlar
sergilemeyi ve birçok olaya proaktif bakmayı sağlar. İş hayatında “Makul Stres”
kaygı ve endişe yerine zor bir işi başarmada adaptasyonu ve konsantrasyonu
arttırır, işin nasıl sonuçlanmasını istiyorsanız ona odaklanmanızı ve sizi o
sonuca götürecek yolları bulmanızı sağlar. Sonunda insanı başarıya ve doyuma
ulaştıran, mutlu eden bir stres türüdür. Birde iş hayatında “Ekstrem Stres” e
maruz kalan büyük bir çalışan kitlesi var. Ekstrem strese maruz kalmak ise kişinin kendine
olan güvenini kaybetmesine, yetersiz, çaresiz, umutsuz hissetmesine sebep olur ki,
bu bireyden verim almanız mümkün değildir. Bu durum iş yerinin çıkarlarını da
olumsuz yönde etkileyecek ve iş kayıplarına yol açacaktır. Makul ve ekstrem stres düzeyi kişiden
kişiye elbette ki farklılık gösterecektir. Kişilerin kaldırabileceği
optimum düzeyde stres ile iş hayatını sürdürmesi en idealidir. Ancak öyle
zamanlar olur ki birçok kişi kendisi için makul sayılabilecek düzeydeki bir
stresi bile kaldıramayacak duruma gelebilir. Böyle bir durumda stres ile baş
etmek için içki ve sigaraya yönelme, kendini aşırı yemek yemeğe verme gibi
durumlar gözlemlenir ki bu da insanın en önemli hazinesi, sağlığını
kaybetmesine sebep olur. Stresle baş
etme ile ilgili gazete ve dergilerde birçok yöntem önerilir. Hobi edinme, spor,
meditasyon gibi bu yöntemler bir çok kişide işe yararken bazı kişilerde işe
yaramamaktadır.
Yeşim der ki;
Stresle girdiğinizde
bu benim için makul mü yoksa ekstrem mi diye sorun. Makul ise faydalarından
yararlanın. Değilse stresi yönetin,
- İş yerinde sizde strese sebep
olan kaynakları belirleyin.
- Çalışma arkadaşlarınızla iyi
ilişkiler kurun ama herkes tarafından sevilmeyi beklemeyin.
- Sabah gözünüzü açar açmaz
gününüzü planlayın, planlara uyun, sonuçlarını kontrol edin.
- Başarısız olduğunuz
konularda kök neden analizi yapın. Bu durumları iyileşme fırsatı olarak görün.
- Günün içerisinde “acil ve
önemli” işler yapmak yerine, bu işleri temizleyin ve gününüzün çoğunu “acil olmayan
ve önemli” işlere ayırın.
- Her şeyi ben yaparım, kimse
benden daha iyi yapamaz demeyin. İşi delege edin, bölün ve yönetin.
-
Kendinizi vazgeçilme
görmeyin.
-
Hayır demeyi öğrenin.
-
İşkolik olmayın, dinlenmeyi
bilin.
-
Sağlıklı düşünmek için
fiziksel aktivite yapın.
Yeşim Aştı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder