Tozu Dumana Katmak ya da Tozu Dumanı Yutmak
Bana dünyada en keyif aldığınız şey nedir diye sorsanız, ilk
üçte sayacağım şeylerden bir tanesi, başarılı olduktan sonra duyduğum keyif
diye söyleyebilirim. Yıllardır bir çok kalite belgesi kapsamında geçirdiğim
başarılı denetimlerden sonra kendimle başbaşa kaldığımda yüzümde kendiliğinden
beliren o gülümsemenin bedeli bana göre paha biçilemez. Peki, başarı tesadüfen
başımıza gelen bir olay mıdır yoksa olmak öğrenilebilir mi? Bazı kişiler
hedeflerine ulaşmak için gerekli her türlü motivasyona sahipken, bazıları neden
kaybeden olmayı ve sıradan olmayı seçer, yoksa bu kader midir?
Doğu ve Batı toplumlarına baktığımız zaman, batı
toplumlarının başarıya odaklı ve daha planlı olduklarını, bunun sonucu olarak
da daha başarılı olduklarını görüyoruz. Doğu toplumlarında ise inançlar gereği
zaten doğduğunuzda kaderinizin çizildiğine inandıklarından dolayı bunu
değiştirmek için çok fazla çaba sarf etmedikleri dikkatimizi çekiyor. Ama asıl işin
ilginç yani, daha başarılı olan batı toplumlarının başarıya aşırı odaklanmalarının
sonucu olarak daha fazla stres yükü taşıdıkları ve başarısız oldukları durumda
ise kendilerini suçlayarak mutsuz oldukları görülürken, doğu toplumlarında
başarının da başarısızlığında kaderleri olduğu inancı yüksek olduğu için bunun
bir stres kaynağı olmadığı, bireysel mutluluklarını ise nerede hiç etkilemediği
görülmekte. Bu da başka bir ironi olsa gerek.
Başarının , başarılı insanlardan öğrenilebileceğini bir çok
yerde okuyoruz. Onların hayatlarına baktığınız zaman, onların da bir zamanlar
sıradan insanlar olduklarını görüyorsunuz. Peki bu farkı nasıl yaratabilmişler?
Bunu onlara sorarsanız, eğer gerçekten
bir şeyi istiyorsanız onu başarmak için muhakkak bir yol bulacağınızı
söyleyeceklerdir. Başarmak istediğiniz bir şeye ulaşmayı denediğinizde
kaybedebilirsiniz ancak eğer hiç denemezseniz zaten baştan kaybetmişsinizdir.
Bir şeyi başarmak için sonsuz kere denemeyi göze alırsanız hayatta
başaramayacağınız çok az şey vardır. Demek ki başarmak için vazgeçmemek önemli
bir parametre. İlk denemenizde başaramadığınız bir hedefiniz için vazgeçmek
yerine sizdeki, çevrenizdeki ve hedefinizdeki değişen şartları, izlemeye devam
etmek ve doğru zamanda tekrar denemek gerektiğini unutmamalıyız. Buradan da
anlaşılacağı gibi, kaybeden olarak doğulmaz, kaybeden olunur. Tozu dumana katan
olmayı mı isterseniz, yoksa tozu dumanı yutan olmak mı? Seçim sizin.
Kaynak: Herşey Seninle Başlar- Mümin Sekman
M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış filozof ve matematikçi Pythagoras’ın, müritlerinden her gece uyumadan önce üç soruyu yanıtlamalarını istediği söylenir:
YanıtlaSil1. Kendimi nerede hayal kırıklığına uğrattım?
2. Ne yaptım?
3. Hangi görevimi yerine getirmedim?
Yeşim gördüğün gibi, tozu dumana katanlar da yüzyıllardır gece uykularından feragat ediyorlar...